NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
13 - (1182) وحدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن نافع،
عن ابن عمر
رضي الله
عنهما ؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال:
"يهل
أهل المدينة
من ذى
الحليفة. وأهل
الشام، من
الجحفة. وأهل
نجد، من قرن".
قال عبدالله:
وبلغني أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال :
"ويهل أهل
اليمن من
يلملم".
{13}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e Nâfı'den dinlediğim, onun da, İbni Ömer
(Radiyallahu anhuma)'dan naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem);
«Medineliler
Zü'l-Huleyfe'den Şamlılar Cuhfe'den, Necidliler Karnu'dan ihram girerler.» buyurmuşlar.
Abdullah demiş ki; Ben,
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in: «Yemenlilerde Yelemlem'den ihrama
girenler.» buyurduğunu dahî duydum.
17 - (1182) وحدثني
زهير بن حرب
وابن أبي عمر.
قال ابن أبي عمر:
حدثنا سفيان
عن الزهري، عن
سالم، عن أبيه
رضي الله عنه
؛ أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال:
"يهل
أهل المدينة
من ذي
الحليفة. ويهل
أهل الشام من
الجحفة. ويهل
أهل نجد من
قرن". قال ابن
عمر رضي الله
عنهما: وذكر
لي (ولم أسمع)
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال:
"ويهل أهل
اليمن من
يلملم".
{17} Bir sonraki
sayfa’da olması gereken 17 nolu Hadis takdim tehir ile buraya eklenmiştir.
Bana Züheyr b. Harb ile
İbnî Ebî Ömer rivayet ettiler. İbni Ebî Ömer dediki: Bize Süfyân, Zührî'den, o
da Salim'den, o da babası (Radiyallahu anlı)'dan naklen rivayet etti ki,
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem);
«Medineliler
Zü'l-Huleyfe'den Şamlılar Cuhfe'den, Necidliler Karn'dan ihrama girerler.»
İbni Ömer (Radiyallahu
anhünıa) demişki: Ben işitmedim ama bana anlatıldığına göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Yemenliler de
Yelemlem'den ihrama girerler.» buyurmuş.
14 - (1182) وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب،
عن سالم بن
عبدالله بن
عمر بن الخطاب
رضي الله عنه،
عن أبيه. قال:
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول:
"مهل
أهل المدينة
ذو الحليفة.
ومهل أهل
الشام مهيعة،
وهي الجحفة.
ومهل أهل نجد
قرن". قال عبدالله
بن عمر رضي
الله عنهما:
وزعموا أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (ولم
أسمع ذلك منه)
قال "ومهل أهل اليمن
يلملم".
[ش
(مهل) أي موضع
إهلالهم
ومكان
إحرامهم.
(مهيعة) هو اسم
الجحفة.
والمهيع هو
الطريق
الواسع المنبسط.
(وزعموا) أي
قالوا. فإن
الزعم يستعمل
بمعنى القول
المحقق].
{14}
Bana Harmeletü'bnü Yahya
rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni
Şihab'daıı. o da Salim b. Abdillah. Ömer b. Hattâb (Radiyallahu anh)'dan, o da
babasından naklen haber verdi. Babası şöyle demiş:
Ben, Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i:
«Medinelilerin ihram
yeri Zü'l-Huleyfe, Şamlıların ihram yeri Mahyca yani Cuhfe, Necidlilerin ihram
yeri de Karn'dır» buyururken işittim.
Abdullah b. Ömer (Radiyallahu
anhüma) demiş ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in :
«Yemenlilerin ihram yeri
de Yelemlem'dir.» buyurduğunu söylüyorlar. Ama bunu ben kendisinden işitmedim.
15 - (1182) حدثنا
يحيى بن يحيى
ويحيى بن أيوب
وقتيبة بن سعيد
وعلي بن حجر
(قال يحيى: أخبرنا.
وقال الآخرون:
حدثنا
إسماعيل بن
جعفر) عن
عبدالله بن
دينار ؛ أنه
سمع ابن عمر
رضي الله
عنهما قال:
أمر رسول الله
صلى الله عليه
وسلم أهل
المدينة أن
يهلوا من ذي
الحليفة. وأهل
الشام، من
الجحفة. وأهل
نجد، من قرن.
وقال
عبدالله بن
عمر رضي الله
عنهما: وأخبرت
أنه قال:
"ويهل
أهل اليمن من
يلملم".
{15}
Bize Yahya b. Yahya ile
Yahya b. Eyyûb, Kuteybetü'bnü Saîd ve Aliyyü'bnü Hucr rivayet ettiler. Yahya
(Bize haber verdi.) tâbirini kullandı. Ötekiler: Bize, İsmail b. Ca'fer,
Abdullah b. Dinar'dan naklen rivayet etti. O da İbni Ömer (Radiyallahü anhüma)
'yı şunu söylerken işitmiş, dediler: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem),
Medînelilere Zü'I-Huleyfe'den, Şamlılara Cuhfe'den, Necîdlilere Karn'dan ihrama
girmelerini emir buyurdu.»
Abdullah b. Ömer
(Radiyallahu anhüma) demiş ki: Haber aldığıma göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem):
«Yemenliler de
Yelemlem'den ihrama girerler.» buyurmuş.
İzah:
Bu hadîsi Buhâri Hacc
bahsinde tahrîc etmiştir.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Efendimizin Yemenlilerin mikaatı hakkındaki beyanatını
Abdullah îbni Ömer (Radiyallahu anh) bizzat işitmemekle beraber bu cümle de hadîs
olarak sahih ve sabittir. Nitekim bundan önceki lbni Abbâs (Radiyallahü anh)
hadîsinde zikri geçtiği gibi Câbir, Âişe ve Haris b. Amr (Radiyallahü anh)
hadîslerinde de beyân olunmuştur.
Câbir (Radiyallahü
anh) hadîsi, bu hadîsden sonra
görülecektir.
Hz. Âişe hadîsini Nesaî
rivayet etmiştir. Mezkûr hadîsde: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
MedineIiler için Zu'l-Huleyfe'den, Şamlılarla Mısırlılar için Cuhfe'den,
Iraklılar için Zat-ı Irk'dan, Yemenliler için de Yelemlem'den ihrama girmeyi
mikaat tayin buyurdu.» denilmektedir.
Haris b. Amr
(Radiyallahu anh) hadîsini Ebû Dâvud rivayet etmiştir. Bu hadîsde Hz. Amr Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mîna'da yahut Arafar'da iken,, yanına geldim...»
demektedir.
Aynı hadîsde :
«Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zâtı ırkı Iraklılar için mikaat tayin
etti.» cümlesi de vardır.
Görülüyor ki, Ibni Ömer
(Radiyallahu anh) rivayetlerin birinde «Kulağıma geldi.» mânâsını ifade eden
«Beleğani» fiilini kullanmıştır. Bu sözle rivayet olunan bîr hadîsin hüccet olarak
kabul edilip edilemiyeceği ihtilaflı ise de hadîs ulemâsınca mezkûr kelimeyle
yapılan rivayette beis yoktur. Çünkü zahire göre bununla hadîs rivayet, eden
sahabi, o hadîsi ancak başka bir sahâbiden nakleder.
Ashâb-ı kirâmın hepsi
âdildirler. Gerçi bazıları: «Zât-ı ırkı Iraklılar için mikaat tayin eden Hz.
Ömer'dir. Çünkü Irak onun zamanında fetholunmuştur. ResûIullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) zamanında müslümanların elinde değildir.» demişlerse de Aynî
bunlara cevap vermiş ve:
«Bu, bir şaşkınlıktan
ibarettir. Iraklılara Zat-ı ırkı mikaat tayin eden bizzat Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'dir. Nitekim Ebû Davud'un rivayetinde tasrih
buyurulmuştur. Şamlılar'la Mısırlılar için Cuhfe'yi mikaat tâyin eden dahî
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'dir. Halbuki onun zamanında bu ülkeler
de fethedilmemişlerdi. Bu tayinlerin sebebi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in ümmetine Allah Teâlâ Hazretlerinin Şam, Mısır, Irak vesair beldeleri
fethedeceğini bilmesidir.
Bir Hadîs-i Şerîfde:
«Irak dinarını ve dirhemini, Şamda kilesini vermediler.» buyurmuş olması da
bunu te'yid eder.
Son hadîsten murâd:
Iraklılar'la Şamlılar'in ilerde bunları vermeyeceklerini beyandır.
Zât-ı ırk: Bir dağ
eteği yahut tepedir. Onunla Mekke arasında ikibuçuk günlük mesafe vardır.»
demiştir.
Mehyca: Cuhfe'nin eski
adıdır.